Archive for 2016

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

haydar-colakoglu-yolo-uygulama

Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.

YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.

YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.

haydar-colakoglu

YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.

haydar-colakoglu-teb-genel-mudur
haydar-colakoglu
haydar-colakoglu-teb

Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi; “Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.

YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.

Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.

haydar-colakoglu-yolo-turkiye

Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.


Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”

GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Arçelik Geri Dönüşümü Sanat ile Buluşturuyor!


“Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonuna sahip Arçelik geri dönüşüm  konusunda farkındalık sağlamak amacıyla geçtiğimiz günlerde çok özel bir sergiyi hayata geçirdi ve geri dönüşümü sanat ile buluşturdu. Bu sergi ile Arçelik’in geri dönüşüm tesislerinden elde edilen malzemeler Türkiye’nin önde gelen sanatçıları ve tasarımcıları tarafından fonksiyonel sanat eserlerine dönüştürüldü.  Arçelik, bu proje ile geri dönüşüm konusunda farkındalık sağlarken, aynı zamanda tasarım konusundaki uzmanlığına da dikkat çekmiş oldu.

Bir boomads advertorial içeriğidir.
28 Kasım 2016 Pazartesi
Posted by Adsız

Sabır Ne Kadar Önemlidir. Veya Şöyle Soralım: 200 Kez Denedim Mi?

Başarmak
Hepimizin yaşadığı; ama unuttuğu bir bilgi "Dünyanın neresinde olursa olsun bir bebek yürümeyi öğrenene dek ortalama 200 kez düşer."

Başarı üzerine pek çok kitap okuduk, film izledik, kişisel gelişim eğitimlerine gittik ama hiçbiri bünyemize bu cümlenin yarattığı etkiyi yaratmadı.

Hayatımı düşünüyorum, sanırım yürümeyi öğrenmek dışında; yapmaya karar verdiğim hiçbir eylemi 200 kere başarısız olmaya sabredecek kadar denemedik.

Peki bir bebek yürümeyi öğrenirken çevresindeki insanlar ne yapar? Bebeğe var güçleriyle destek olur, o yere her düştüğünde coşkuyla kaldırır, hoppidi hoppidi tekrar denemesi için teşvik eder.

Fiziksel bir engeli yoksa hiçbir bebek yürümeye çalışmaktan vazgeçmez ve istisnasız hepsi de başarır. Doğduğunda oturmayı bile beceremeyen bir canlının iki ayağının üzerinde dengeli şekilde yürümeye başlaması üniversite sınavını kazanmaktan, iş yerinde terfi almaktan daha zor bir eylemdir.

Düşmek başarısızlık hissinin yanı sıra fiziksel olarak da can acıtan bir şey. Mesela şu an 20 kere poponun üstüne düş kalk desem dördüncüde düşmeyi bırakırsın. Bizler bir kez aşk acısı yaşayınca bile tekrar sevmeye tövbe edebilen insanlarız. ya bebekler de bıraksa ve bir şekilde yürüyemeyeceklerine inansa? Çoğu şeyde buna inandırmıyor muyuz kendimizi?

Bizim çevremiz çocukluk aşamasına geçtikten sonra yapmaya karar verdiğimiz eylemlerde bizleri ne kadar destekler? Bebekken yürümeye teşvik ettikleri kadar destekleselerdi o eylemlerin sonucu ne olurdu?

Bazen sırf vazgeçmen için daha henüz karar aşamasında bile insanlar olumsuz konuşmaz mı? En basiti "her gün spor yapacağım" dersin, "işten geç geliyorsun, soğuk havada üşenirsin ıdı bıdı" bir ton olumsuz cümle sarf eden çıkabilir. Bazen sadece bakışları bile yeter... Aile de hiçbir başarısızlık eyleminiz için yürüme evresinde size gösterdiği sabrı göstermez.

Bizler büyüdükçe daha en başından çok iyi bildiğimiz "başarının sırlarını" unutmuş oluruz. tekrar öğrenebilmek için debelenir dururuz. Dünyadaki milyonlarca insan da asla tekrar öğrenemeden ölür gider. ve kapasitesinin çok çok altında işler, hobiler yapmış olur...

Belki ailenin, çevrenin yürüme teşviğindeki en büyük sebebi; kendilerinin de o yoldan geçip başarmış olması ve denerse bebeğin de başarabileceğini bilmeleri. Bu yüzden canla başla elinden tutarak yürütmeye çalışırlar. Hayattaki diğer kararlarda ise bu tür tecrübeleri olmadığı için iki başarısızlıkta "galiba olmayacak bırak istersen" şüphesiyle yaklaşırlar. karar verdikten sonra çevreye kulak asmadan 200 kez yılmadan ve aynı azimle denersek sonuca kendimiz bile şaşırıp büyük bir keşif yaşamış oluruz.

Belki de bir şeyden vazgeçmeden önce sormak gerek "200 kez denedim mi?"

Fotoğrafçılar Yaylaları Fotoğraflıyor! Temel Fotoğrafçılık Eğitimi

Temel fotoğrafçılık Eğitimi
Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “Yaylalar” projesi kapsamında gençlere fotoğrafçılık konusunda yeni bilgi ve deneyimler ışığında özgüvenlerini arttırmak, kişisel ve sosyal beceriler kazanmalarını ve gönüllülük faaliyetlerine katılmalarını teşvik etmek amacıyla Rize – Artvin – Trabzon yaylalarında Temel Fotoğrafçılık Eğitimi verilecek.


Eğitimin Amacı : Bu Eğitim ile gençlerin fotoğrafçılık konusunda yeni bilgi ve deneyimler ışığında özgüvenlerini arttırmalarını, kişisel ve sosyal beceriler kazanmalarını ve gönüllülük faaliyetlerine katılmalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Kimler Katılabilir : 18-29 yaş arasındaki erkekler

Eğitime Alınacak Kişi Sayısı : 80

Eğitimin Süresi : 6 gün (40 saat)

Eğitimin 3 günlük kısmı Rize–Artvin–Trabzon yaylalarında uygulamalı fotoğraf çekimi şeklinde gerçekleştirilecektir.

Başvuru Tarihleri: 10 Haziran  – 15  Temmuz 2016

Eğitimin Tarihi : 31 Temmuz – 7 Ağustos 2016

Seçim: Eğitime katılacak kişilere kabul edildiklerine dair bilgi 18 Temmuz 2016 günü sistem üzerinden gönderilecektir.

Daha önce www.gencgonulluler.gov.tr  internet sitesine üye olup bu site bünyesinde çeşitli gönüllülük faaliyetlerine katılmış olanlar öncelikli değerlendirmeye tabi tutulacaktır.

Katılımcıların Eğitime yarı profesyonel veya profesyonel makine ile katılımı zorunludur. 


  ------------------------------------------------------------
Fotoğraf makinesi alırken nelere dikkat etmeliyiz: 
                                        -------------------------------------------------------

Katılım Belgesi : Temel Fotoğrafçılık Eğitimi Katılım Belgesi verilecektir.

Konaklama ve Yemek: Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü tarafından karşılanacaktır. 

Ulaşım: Otobüs/Tren biletleri Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü tarafından ödenecektir. 

Uyarı: Gönüllülere www.gencgonulluler.gov.tr adresine girmiş oldukları iletişim adreslerinden ulaşılacağından profil ve iletişim bilgilerinin tam ve doğru olması gereklidir. Profil ve iletişim bilgileri eksik olanların başvuruları kabul edilmeyecektir.

Eğitime tam zamanlı katılım zorunludur.

Eğitime sadece erkekler katılabileceklerdir. 

Daha önce yapılmış olan Temel Fotoğrafçılık Eğitimine katılmış olan kişiler bu eğitime kabul edilmeyecektir.

Eğitim; Fotoğraf Sanatı Kurumu ’nun profesyonel fotoğraf hocaları tarafından verilecektir.

Eğitim Yeri: Rize ilinde gerçekleştirilecektir.

Temel Fotoğrafçılık Eğitimi


Eğitimde Yer Alan Konular:

    FOTOĞRAF:

  •     Fotoğraf nedir
  •     Fotoğrafçı Kimdir
  •     Fotoğrafçılık Tarihi


    FOTOĞRAF TEKNOLOJİSİ:

  •     Objektif
  •     Makineler
  •     Yardımcı Malzemeler


    FOTOĞRAFTA DEĞİŞKENLER:

  •     Diyafram
  •     Enstantane
  •     İSO


    IŞIK VE KOMPOZİSYON
    ÇEKİM TEKNİKLERİ
    SUNUM VE SERGİ HAZIRLAMA
    FOTOĞRAF VE ETİK



2016 Ücretsiz Yaz Gençlik Kampları Başvurusu Başladı!

gençlik kampları
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen Yaz Gençlik Kampları başvuruları başladı.

Gençlik kamplarında neler olacak?

Gençlerin serbest zamanlarını çeşitli sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle değerlendirmelerini, yurdumuzun tarihi, kültürel ve milli değerlerini yakından görmelerini, bölgeler arası kültür alışverişi ile farklı fikirde kişilerle tanışma ve kaynaşmalarına imkan sağlamak amacıyla düzenlenen gençlik kampları 16 farklı şehirde düzenlenecek.

Gençlik kamplarına katılacak gençler, unutulmayacak deneyimlere ve aktivitelere tanıklık edecek.

Kamplarda gençlerde birlikte hareket etme ruhunu geliştirecek rafting, kano, yüksek ip aktiviteleri, yapay tırmanış, dağ bisikleti, doğa yürüyüşü, okçuluk, paintball, mini golf, binicilik, sokak oyunları, futbol, voleybol, basketbol, tenis, badminton, masa tenisi gibi sportif faaliyetler yürütülecek. Ayrıca satranç, mangala gibi zeka geliştirici oyunlar oynanacak.

Geziler, farkındalık oluşturacak

Kamplarda gençlerin kişisel becerilerini geliştirmek için el sanatları, müzik ve tiyatro faaliyetlerine yer verilecek. Ayrıca özgüvenlerini güçlendirecek, kendilerini ifade edebilme becerisini kazandıracak etkinlikler, ülkemizin doğal ve kültürel zenginlikleri konusunda farkındalık oluşturacak geziler ile gönüllülük faaliyetleri konusunda bilinç oluşturacak çalışmalar geçekleştirilecek.

- Kamplara aşağıda belirtilen yaş gruplarına göre başvuru yapılabilecektir.
12-13 yaş grubu (2003-2004 doğumlular) kızlar Mavi(Deniz) kamplara,
14-22 yaş grubu (1994-2002 doğumlular) kızlar Yeşil(Doğa) kamplara,
12-15 yaş grubu (2001-2004 doğumlular) erkekler Mavi(Deniz) kamplara,
16-22 yaş grubu (1994-2000 doğumlular) erkekler Yeşil(Doğa) kamplara başvuru yapabilir.

Başvuru Linki: http://kampbasvuru.gsb.gov.tr/

Geçen sene kampa gidemeyenler neler kaçırdı: Bu yaz neler kaçtı!




İpana Luxe Perfection Beyazlatıcı Diş Macunu yorumlarım

Doğru makyaj, dolgun kirpikler, bakımlı bir cilt, hacimli saçlar… En önemlisi de beyaz dişlerle sağlıklı, güzel bir gülümseme! Bu yüzden diş bakımına ve beyaz olmasına oldukça özen gösteriyorum. Sürekli yeni ürünleri deneyimlemeyi de seviyorum. Burada raflarda gözüme çarpan ve Amerika’nın en büyük diş macunu markası olan Crest aslında Procter and Gamble’ın Türkiye’de sunduğu İpana markasıyla tamamen aynı içeriklere sahipmiş. Dünyada ilk defa beyazlatıcı bantları üreten bir marka olduğu için 3 boyutlu Beyazlık ailesi oldukça ilgimi çekti. Son zamanlarda market alışverişine gittiğim her mağazada ve televizyonlarda sıklıkla İpana’nın yeni ürünü olan Perfection’a denk gelince ve özellikle 3 günde %100’e kadar lekesiz iddasını duyunca denemek istedim ve hemen aldım.

İpana’nın en hızlı ve en güçlü beyazlatıcı diş macunu ünvanına sahip bu diş macunu ile deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Diş hekimimin de daha beyaz bir diş için önerdiği İpana 3D White Perfection ile güvenle, bembeyaz gülebiliyorum.

Perfection diş macunu 3 Boyutlu Beyazlık ailesinin en ileri ve etkili beyazlatıcı diş macunu teknolojisini içeriyor. Böylece diş minesine zarar vermeden sadece 3 günde diş yüzeyindeki lekeleri %100’e kadar etkin biçimde çıkarıp ve bembeyaz bir gülümsemeye sahip olmamızı sağlıyor.

Performansına gerçekten çok şaşırdım. Etkisi inanılmaz! İlk kullanımdan itibaren bile diş yüzeyindeki lekeleri çıkarma etkisini farkediyorsunuz. Keskin nane tadıyla ferahlığı sağlıyor, böylece uzun süre ferah bir nefese de sahip oluyorsunuz. Beyazlatma etkisi bu kadar iyiyken diş mineme hiç bir zarar vermediğini bilmek de çok güzel.


Procter and Gamble’ın tüm dünyada pazara sunduğu en gelişmiş beyazlatıcı diş macunu olan 3 Boyutlu Beyazlık Luxe Perfection İpana ile Türkiye’de de raflarda yerini aldı. Denediğinizde bana hak vereceksiniz:) Kullanmadan kesinlikle inanmazdım, deneyince etkisini gördüm ve mükemmel sonuç aldım.

Tam bir bakım sağlamak için aynı ailenin Oral-B 3D White Luxe ağız bakım suyunu da kullanıyorum. O da diş macunu ve fırçasının ulaşamadığı alanlardaki lekeleri bile çıkararak uzun süre, keskin bir ferahlık sağlıyor.
Unutmadan küçük bir not ekleyeyim; P&G ve İpana ürün performansına o kadar güveniyor ki, memnun kalmazsanız paranızın 2 katını iade ediyor. Bu nedenle beyazlatıcı etkisini kendiniz de görün diye bence gerçekten denemeniz gereken bir ürün.

Ürünü satın almak isterseniz tıklayınız!


P.S. Bana bu bilgiler yetmedi, ağız ve diş sağlığı üzerine daha çok şey merak ediyorum diyenleri aşağıdaki siteye alalım. 

http://www.agizbakimuzmani.com/

#ipanaperfection  #gülüşünügöster

İçerik Kaynak: http://kokoshgirl.com/
Video Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=B7MDJzarokU

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Etkili Sunum Yapmanın Esasları Nelerdir?

Sunum
Hayatın bir parçası olan sunum hazırlamak kişilerin kariyerlerinde etkin bir rol oynuyor. Sunum, gerek eğitiminizi gerekse işinizi olumlu etkileyebildiği gibi yapılan hatalar yüzünden istenmeyen eleştirilere maruz kalmaya neden olabilir.



Sunumun başarısını içeriği ve kalitesi belirlediği gibi sunum yapan kişinin jest ve mimikleri, dili ve zamanı doğru kullanabilmesi gibi etkenler de önemlidir.

Sunum hazırlarken dikkat edilmesi gereken esaslar şöyledir:

  1. Sunumda ayrıntılara çok fazla girmemek gerekir. Ayrıntılar sunumu yapan kişiye zaman sıkıntısı yaşatabildiği gibi dinleyenlerinde sıkılma ihtimalini arttırabilir.
  2. Sunum hazırlanırken yazı fontlarına dikkat edilmelidir. Karmaşık, anlaşılması zor, göz yoran yazı fontları okunmayı zorlaştırdığı gibi sunumun kalitesini düşüren etkenler arasındadır.
  3. Cümle içindeki önemi noktaları veya vurgulanmak istenen noktaların renklerini değiştirmek faydalı olacaktır.
  4. Sunumlarda yapılan genel hata sunumu eğlenceli kılmak adına fazla animasyon ve video kullanmaktır. Sunumda temel amaç dinleyicilerin tüm dikkatini toplayıp sunumdaki bilgileri dinleyicilere verimli bir biçimde aktarmaktır. Ancak kullanılan animasyonlar ve videoların fazla olması toplanılan ilgiyi dağıttığı gibi verilen bilgilerdeki verimliliği de düşürecektir.
  5. Sunum yapan kişinin konumu ile gösterilen sunumların aynı doğrultuda olmasına dikkat edilmelidir.
  6. Konuşma sırasında geçiş yapılan sunumların sayısı arttıkça dinleyicilerin ilgisi dağılabilir.
  7. Sunum esnasında kullanılacak grafikler, söylenenleri destekleyici nitelikte olacağından dinleyicinin ilgisini çekebilir.
  8. Sunum sırasında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri de sunumu yapan kişinin fazla heyecana kapılıp söyledikleriyle sunum arasında bağlantı kuramaması, söyleyeceklerini unutması gibi sebeplerdir. Karşılaşılan bu sorunlar, sunumun verimini ciddi oranda düşürdüğü gibi dinleyicilerden de olumsuz tepki alınmasına neden olabilir. Bu durumu önlemek için sunuma çıkmadan önce yapılan provalar heyecanı önleyip, kişiyi sunuma hazır hale getirecektir. Sunuma çıkmadan önce minimum 2 defa prova yapılması tavsiye edilir.
  9. Sunumda asıl önemli olan sunumun içeriğidir. Bu nedenle sunum başında kişi kendini anlatırken aşırıya kaçmamalıdır.
  10. Sunum sırasında dinleyiciyle göz teması kurmaktan kaçınmamak gerekir. Bu, dinleyicilerin sunuma olan ilgisini arttıracaktır.
  11. Sunum esnasında kullanılan dilin anlaşılabilir olması çok önemlidir. Çünkü sunum sırasında söylenenlerin herkesin anlayabileceği üslupta olması sunumun kalitesini arttıracaktır.
  12. Sunumun son kısımlarını dinleyiciyle soru cevap şeklinde geçirmek iletilerin ne derece anlaşılabilir olduğunu gösterir ve geri dönüşler alınmasını sağlayabilir.

Daha önceki yazılarımız "Sunum Yapma Önerileri" ve "Sunum Yapma Önerileri 2" da göz atıp, tüm bu maddeleri birleştirebilir ve yapacağınız sunumla kariyerinizi olumlu sonuçlandırabilirsiniz.


Ipana Perfection ile Gülüşünü Göster

Merhaba Kızlar,
Bembeyaz bir kış geçirdiğimiz şu günlerde dişlerimizin beyazlığından da ödün vermemeliyiz. Bildiğiniz üzere hepimiz gibi ben de dişlerimin beyazlığına ve kusursuzluğuna çok özen gösteriyorum. Çünkü beyaz dişlerimizin sergilendiği özgüveni yüksek bir gülüşün hayatımızda açamayacağı bir kapı yok. Sözü uzatmadan, yeni ürünlere olan ilgimi hepiniz biliyorsunuz. son günlerde marketlerde ve televizyon kanallarında sıklıkla denk geldiğim yeni bir diş beyazlatıcı ürünü denemek ve deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Ipana Perfection isimli bu ürünü hemen reklamlarda gördüm diye almak yerine marka ile ilgili bir ön araştırma yapmak istedim. Öncelikle İpana ismi bir Türk markasını anımsatsa da PG (Procter and Gamble) tarafından üretilen ve Amerika’da Crest adıyla pazarlanan Amerika’nın en yaygın diş macunu markasının sadece isminin değiştirilmiş hali olduğunu öğrendim. Aynı zamanda dünyada ilk defa beyazlatıcı bantları üreten firmalarmış. Ürün ile ilgili araştırmalarıma devam ederken, İpana’nın Türkiye’de diş hekimleri tarafından en çok kullandığı ve desteklediği marka olduğunu da kulaktan duyma değil gerçek veriler üzerinden gördüm.


Marka ile ilgili tatmin edici araştırmamdan sonra gelelim yeni ürünleri, White Perfection’a. Ürünün vaad ettikleri çok iddalı. İpana’nın en hızlı ve en güçlü beyazlatıcı diş macunu olduğunun belirtilmesinin yanında yeni geliştirilen teknolojisi ile diş minesine zarar vermeden 3 günde dış yüzeyindeki lekelerin tamamını temizlediği belirtiliyor. 3 gün gibi kısa bir sürede bu kadar hızlı bir etkinin olabileceğine başta pek imkan vermedim. Ancak markaya yaptığım araştırmadan sonra güvenim oluştuğu için alıp denemek istedim.

Açık konuşmak gerekirse ürünü kullanmaya başladıktan sonra çok şaşırdım. Çünkü ürün iddasını fazlasıyla yerine getiriyor. İlk kullanımımdan itibaren dişlerimin üzerinden lekeleri çıkardığını farkettim. Yalnızca bana öyle gelmediğinden emin olmak için aileme de sordum, onlar da beni desteklediler ve fark olduğunu söylediler.

Leke çıkarmasının yanında tadı da çok hoşuma gitti. Keskin bir nane ferahlığı veren tadı damağımdan, kokusu ise nefesimden uzun süre gitmedi açıkcası. Diş minesine hiç bir zarar vermemesi ise çok önemli bir özellik.

Ürün benden tam not alınca yan ürünlerinin de faydası olur diye düşündüm ve ağız bakım suyunu da aldım. Bu ürün de beni çok memnun etti. Oral-B  3D White Luxe ismiyle satılan bu ağız bakım suyu, diş macununun etkisini tamamlar seviyede. Bildiğiniz gibi diş fırçası ile her yere ulaşmak mümkün olmuyor, ancak ağız bakım suları diş fırçasının ulaşamadığı noktalara ulaşabiliyor.


Alırken farketmemiştim sonradan ağız suyunu almak için gittiğimde farkettim. İpana markası ürününe fazlasıyla güveniyor olmalı ki memnun kalmamamız halinde paramızın 2 katını iade ediyor. Açıkcası ben çok memnun kaldığım için iade etmeyi düşünmüyorum ancak sadece deneme amaçlı satın almak isteyen arkadaşlar için çok iyi bir uygulama olmuş.

Sonuç olarak güvenilir bir markanın şaşırtıcı derecede etkili bu ürünlerini kullanmaya başladım ve sizlere de tavsiye etmek istedim. Bence mutlaka denenmesi gerekli bir ürün. Bembeyaz gülüşlü günleriniz olsun!
Ürünü satın almak isterseniz tıklayınız!


Ağız bakımı ile ilgili detayları öğrenmek isterseniz www.agizbakimuzmani.com linki inceleyin derim.
#ipanaperfection  #gülüşünügöster
Sevgiler,
İçerik Kaynak: http://www.tugbatunckaya.com/
Video Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=RZ5ymuChrW0

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Bir Fırsatçılık Hikayesi: 12.150 Puding ile Sınırsız Uçmak!

Puding Adam
Puding Adam'dan tarihe geçecek fırsatçılık örneği:

1999 Mayıs’ında inşaat mühendisi David Phillips, nam-ı diğer puding adam, bir dükkanda alışveriş yapmaktadır. Healthy Choice adlı donmuş gıda firmasının promosyonunun üründen daha değerli olduğunu fark eder ve her biri 50 mil uçuş hediye eden pudinglerden tam 12.150 adet satın alır. Yaptığı 3140 dolarlık harcamanın dikkat çekmemesi amacıyla 2000 yılında felaket olacağını düşündüğü için erzak depoladığını söyler.

Eğer pudinglerden çıkan kuponlar mayıs ayı içinde postalanırsa 50 yerine 100 mil hediye edilecektir. Tek başına tüm kuponları ayıklayamayacağını fark eden Phillips, bir yardım örgütü olan Salvation Army'den yardım alır ve karşılığında pudingleri bu örgüte bağışlar.

Healthy Choice sözünde durur ve Phillips'i 1 milyon 253 bin mil ile ödüllendirir. Phillips 1 milyon mil kadarını American Airlines’ın özel bir programı olan A-Advantage hesabına aktarır ve ömür boyu gold üyelik kazanır.

Phillips, 3140 dolar karşılığında kazandığı millerle 31 kere Avrupa'ya, 42 kere Hawaii'ye, 21 kere Avustralya'ya veya 50+ kere Amerika içine uçabilecektir. 2000 yılından bu yana millerini kullanan Phillips, yaptığı harcamanın 5 katı hızda mil kazanmaktadır.

A-Advantage gold üyeliğiyle özel rezervasyon ve check-in imkanları, bonus miller gibi haklara sahip olan Phillips yardım örgütüne bağışladığı pudingler karşılığında 815 dolar vergi indirimini de hak etmiştir...
25 Ocak 2016 Pazartesi
Posted by Adsız

Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?

Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.

Dudakları kapatarak gülümsemek


Dudaklar kapalı şekilde gülümsemek, gülümsemenin en yaygın olarak kullanılan çeşitlerinden biri. Kolay yapılabiliyor olması, gülümsemek istemediğimiz ancak gülümsememiz gereken durumlarda karşı tarafa kibar ve nazik bir tepki vermeyi daha kolay hale getiriyor. Dudaklar kapalı olarak gülümsemek, çoğunlukla samimi algılanmayan bir gülümseme biçimi. Gerçekten hissederek gülümseyen kişilerden dişlerini göstererek gülümsemelerini bekliyoruz. Her ne kadar orta dereceli bir samimiyet belirtisi olarak algılansa da, karşımızdaki kişinin gülümserken dişlerinin beyazlığına güvenmiyor oluşunun ya da dişlerindeki problemleri gizlemek isteyişinin de dudaklarını sıkı şekilde kapatarak gülümsemeyi tercih etmesinin sebebi olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.

Kendini beğenmiş gülümseme

Kendini beğenmiş ve odağın kendisinde olmasını isteyen insanların çoklukla kullandığı bu gülümseme çeşidinde, dudaklar genelde kapalı ve gülümseme sağa ya da sola çekilmiş olarak bulunuyor. Zaman zaman dudakların aralık olduğu ya da üst dudağın biraz daha kalkık tutulduğu durumlarda da gözlenebiliyor. Dudaklarla birlikte kaşlarda da bir tarafı kaldırmak gülümsemeyi tamamlayıcı olarak kullanılabiliyor.
Kendini beğenmiş şekilde gülümseyen insanların bir çoğu bulunduğu ortamda lider konumunda olmak isteyen ve odak noktası olmak isteyen kişiler. Kalabalık bir ortamda iletişim kurduğunuz kişilere bir süreliğine bu şekilde gülümsemeye devam ettiğinizde sizinle konuşurken çok daha dikkatli ve gergin olduklarını hissedebilirsiniz.

Yarım gülümseme

Kendini beğenmiş gülümsemeye oldukça benzeyen bu gülümseme türü, asimetrik bir görüntü yarattığı ve tam olarak ne yaptığınızın anlaşılmaması nedeniyle en karmaşık ve en farklı tepkiler alabileceğiniz gülümseme çeşidi. Kendine güven, utanma, ilgi, kızgınlık, dominantlık gibi birbirinden çok farklı duyguları yansıtabiliyor.

Ağız açık gülümseme


Ağız açık olarak gülümseme, dişlerin tamamının gösterildiği gülümseme çeşidinden farklı olarak, kahkaha atarken çekilmiş bir fotoğraf görüntüsünü andırır. Bu gülümseme de, şaşırtıcı şekilde çoğunlukla yapay ve samimiyetsiz bir imaj yansıtır. Her ne kadar yapay olsa da, bu şekilde gülümseyen kişiler çoğunlukla umursamaz, ben merkezci ve eğlenceli kişiler olarak tanımlanır. Özellikle fotoğraflarda fotojenik görünmenin en kolay yollarından biri, tüm dişleri göstermek ve ağzınızı olabildiğince açmak. Tabii ki öğle yemeğinde dişinizde maydanoz kalmadığından ve dişlerinizin yeterince beyaz olduğundan emin olduktan sonra:)

Bu içerik http://www.uplifers.com/ tarafından hazırlanmıştır. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

KYK TEMATİK KIŞ KAMPLARI BAŞLIYOR

Tematik kamplar
Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı KYK'nın yarı yıl tatilinde düzenleyeceği, "Tematik Kış Kampları" KYK yurtlarında kalan 50 ilden gelecek yüzlerce öğrencinin buluşacağı aralarında Antalya, Bursa, Konya, İzmir ve İstanbul'un da bulunduğu 10 ilde düzenlenecek. 5 gün sürecek kamplarda KYK’lı gençlerin belirlenmiş olan temalarda akademik alanda bilgi sahibi olmaları, alanında başarılı ve uzman isimler ile bir araya gelmeleri ve ufuklarını genişletmeleri hedefleniyor.

Yarıyıl Tatilinde Kamp Keyfi Devam Ediyor!

 Bakanlığımız yarıyıl tatilinde; milli ve manevi değerlerimizi ele alan “Anadolu’nun Değerleri Kampı” ve yakın tarihimizin kırılma noktalarına ışık tutan “Yakın Tarih Kampı” olmak üzere iki farklı temada kamp seçeneği ile gençlerimize fırsat sunuyor.

18-22 yaş arasındaki gençlerimiz 05 – 15 Ocak 2016 tarihleri arasında aşağıda yer alan başvuru formunu doldurup genclik.kamplari@gsb.gov.tr e-mail adresine göndererek başvurularını yapabilecekler.

 Yarıyıl tatilini gençler için unutulmaz kılmak adına standart kamp aktivitelerimiz bütün heyecanıyla kamp programında yerini alacak. Bununla birlikte ilgili kamp temasına uygun seminerlerle zenginleştirilmiş dopdolu bir içerik de gençlerimizi bekliyor olacak.

Kampla ilgili gelişme oldukça sitemizde yayınlanacaktır.

Başvuru formunu indirmek için tıklayın

Akıllı Telefon Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Akıllı telefon
Piyasada artık birçok akıllı telefon mevcut. Özellik yelpazesi geniş ve fiyat etiketleri farklı. Birçok kullanıcı, yeni telefon alırken hatalar yapıyorlar. Bu uyarılara kulak asarak sizde elinizde ki bütçeyle iyi bir telefona kavuşabilirsiniz.


1- Yeni bir telefon alırken öncelikle "Neye ihtiyacınız var?" sorusunu kendi kendinize sormalısınız, ardından da "Ne kadar bütçeniz var?" bunu belirlemelisiniz.

- En önemli iki unsur olarak bunları gösterebiliriz. Şimdi bir sıralama yaparak dikkat etmeniz gereken unsurları kısaca anlatalım...

2- Ne istiyorsunuz? Önceliklerinizi belirleyin Bazı kullanıcılar öncelik olarak "pil ömrüne" önem verirken bazıları "büyük ekran" seçer, bazıları ise tercihlerini "kameralardan" yana yapar. Haliyle siz de yeni bir ürün alırken size en çok lazım olan detayları ön plana alarak hareket etmelisiniz.

- Akıllı telefonlarda pil ömrü nasıl uzatılır? Öğrenmek için buraya tıklayın.

3- Yalnızca kamera ve sosyal medya uygulamalarıyla ilgilenen bir kullanıcı için phablet kategorisinde, kalemli bir mobil cihaz tercih etmek pek doğru olmayacaktır. Çünkü bu tip cihazların sunduğu kendine has özellikleri neredeyse hiç kullanmayacaktır. Böyle tercihler yapan, ama daha sonra aldıkları cihazların birçok özelliğini kullanmayan çok kişi var.

4- En yüksek fiyatlısı "en iyi" olmadığı gibi, en uygun fiyatlısı da "en kötü" değildir
Birçok konuda olduğu gibi akıllı telefon pazarında da bu kural unutulmamalı. Eğer yalnızca internette gezinmek ve aramalar yapmak istiyorsanız, bunu yalnızca 2 bin liranın üzerinde fiyatı bulunan telefonlarla değil, bin liranın altındaki ve güncel yazılımlı telefonlarla da yapmanız mümkün.

- Bond hızında telefon: Xperia ion!

5- Önceki maddeyi de hatırlatarak, ihtiyaçlarınızı belirledikten sonra bütçenize en uygun modelleri belirlemenizde fayda var.

6- Garanti şartlarına ve teknik servis imkanlarına dikkat edin
Bu, özellikle "daha uygun fiyatlı olsun" amacıyla yurt dışından getirilen telefonlar için önemli. Bazı telefonların ülkemizde de garantisi bulunuyor ve teknik servis desteği alabiliyorsunuz. Ama bir de ülkemizde garanti desteği olmayan telefonlar var.

7- Diyelim ki uygun fiyata yurt dışından telefon aldınız, ama ülkemizde servisi yok. Akıllı telefonlardaki en ufak arızalar bile ciddi maliyetler doğurabiliyor ve böyle bir durumla karşılaşırsanız tasarruf yapayım derken daha zararlı konuma gelebilirsiniz. Bu yüzden seçimlerinize dikkat etmenizde fayda var.


8- Merak ettiğiniz telefonları mutlaka mağazada deneyin
Almak istediğiniz cihazlar için araştırma yapmanız ve yazılanları okuyarak hareket etmeniz gayet normal. Ancak sadece yazılanları okuyarak bir sonuca varamazsınız. Bunun için de devreye pratik bilgiyi, yani kendi deneyimlerinizi sokmalısınız.

9- Çünkü duyduklarınız ve öğrendikleriniz, sizi bir noktaya kadar tatmin eder. Asıl kararı vermesi gereken kişi sizsiniz ve dolayısıyla kendinizi de yine siz ikna etmelisiniz.

10- Örneğin 3 telefon arasında mı kaldınız? Mağazaya giderek o 3 telefonu da sırasıyla deneyin. Tutuş hissine, kullanılabilirliğine, ihtiyacınız olan özelliklere göz atın ve kendi karşılaştırmanızı yaptıktan sonra kendi kararınızı verin. Böylesi içinize sinecektir ve doğru tercihi yapabileceksiniz.


En Kültürlüler

İzleyiciler

Alt Kategoriler

Blog Arşiv

Asla Vazgeçmeyenler

- Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar, insanın içinden gelir ve hep oradadır.
(Sigmund Freud)

- Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.
(Marshall Foch)

- Onların peşinden gidebilecek cesaretiniz ve yeterli özgüveniniz varsa, bütün rüyalar gerçek olabilir.
(Walt Disney)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

- Copyright © Kültür Yaşa -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -