Posted by : Adsız 5 Mayıs 2014 Pazartesi

Kürk Mantolu Madonna
1943 yılında yazılan bu eser çok sevildi ve seviliyor. Kimileri için kısa bir roman, kimileri içinse uzun bir hikaye. Her ne olursa olsun biz onu çok sevdik ve okunması gerekn on kitap arasına da koyduk. Kitaba biraz da bizim çerçeveden bakalım.

Kürk Mantolu Madonna için: “Süslerden uzak, yalın, ama yine de anlatının özünü yansıtmaya çok elverişli görünen şiirli bir dille, sürükleyici bir ‘tahkiye’ ile kaleme alınmış olan bu defter, Türk anlatı edebiyatının küçük ve zarif bir mücevheri gibidir.” diyor bi yazarımız. Geçtiğimiz yıl, ‘70. Yılına Özel’ baskıyla yeniden okurla buluşan kitap, Havranlı Raif Efendi ile Maria Puder’in Berlin’de geçen karmaşık ilişkisini anlatır. Melankolik bir kara sevdayı anlatan bu hikayede Raif Efendi, hayatı ve dünyayı yeniden değerlendirmek, düşünmek ve anlamlandırmaya çalışmaktadır. Raif Efendi’nin günlüğü olarak verilen bölüm, özellikle etkileyicidir. Bu bölüm için ‘Raif Efendi’nin yaşadığı hayat ile yaşamak istediği hayatın çatışması, durgun kahramanın içindeki dalgalı deniz’ diyebiliriz.

Kısaca:
20'li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin'de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır. Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış "Madonna dele Arpie" isimli tablodaki Madonna'nın portresine benzediğini düşünür ve olaylar silsilesi başlamış olur.

Arka Kapaktan:
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

okunması gereken kitap listemiz için tıklayın

Leave a Reply

Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

En Kültürlüler

İzleyiciler

Alt Kategoriler

Asla Vazgeçmeyenler

- Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar, insanın içinden gelir ve hep oradadır.
(Sigmund Freud)

- Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.
(Marshall Foch)

- Onların peşinden gidebilecek cesaretiniz ve yeterli özgüveniniz varsa, bütün rüyalar gerçek olabilir.
(Walt Disney)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

- Copyright © Kültür Yaşa -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -