Menu

2 Ağustos 2013 Cuma

Mutluluğun Gizi

mutluluk
Paulo Coelho'nun Simyacı'sından ders çıkartılacak bir hikaye, Mutluluğun Gizi...
Bir tüccar Mutluluğun Gizi'ni öğrenmesi için oğlunu insanların en bilgesinin yanına göndermiş. Genç, çölü kırk günde geçtikten sonra, sonunda bir tepenin üzerinde bulunan güzel ve ihtişamlı bir şatoya varmış. Söz ettiği bilge burada yaşıyormuş.

Büyük bir bilgeyle karşılaşmayı bekleyen genç, şatonun salonuna girdiğinde gördüğü manzara karşısında şaşırmış. Bir çok tüccar buraya girip çıkıyor, insanlar bir köşede sohbet ediyor, bir orkestra tatlı melodilerle müzikler çalıyormuş ; dünyanın dört bir yanından gelmiş lezzetli yiyeceklerle dolu bir masa varmış. Bizim delikanlı kendi sırasının gelmesi için iki saat beklemek zorunda kalmış.

Delikanlının ziyaret nedenini açıklamasını dikkatle dinlemiş bilge, ama Mutluluğun Gizi'ni açıklayacak vakti olmadığını söylemiş. Sarayda gezmesini, iki saat sonra ise kendisini görmeye gelmesini istemiş.

'Ama sizden bir rica da bulunacağım', diye eklemiş bilge, delikanlının eline bir kaşık verip sonra bu kaşığa iki damla sıvı yağ koymuş. 'Sarayı dolaşırken bu kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz.'

Delikanlı sarayın merdivenlerini inip-çıkmaya başlamış, kaşıktan gözünü ayırmıyormuş. İki saat sonra gelmiş ve bilgenin huzuruna çıkmış.

'Güzel, demiş bilge, peki yemek salonundaki Acem halılarını gördünüz mü? Kütüphanedeki güzel parşömenleri fark ettiniz mi?'

Utanan delikanlı hiç bir şey görmediğini itiraf etmek zorunda kalmış. Çünkü bilgenin kendisine verdiği iki yağı dökmemeye çalıştığından, başka bir şeye dikkat edememiş.

Bilge : 'Öyleyse gidin ve tekrar gezin, harikaları tanıyın,' demiş. Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsiniz. İçi rahatlayan delikanlı kaşığı alıp sarayı gezmeye başlamış. Bu sefer duvarlara asılmış, tavanları süsleyen sanat eserlerine dikkat ediyormuş. Bahçeleri, buradaki çiçeklerin güzelliklerini gezerek görmüş o zarafeti. Daha sonra bilgenin yanına gelip herşeyi eksiksiz anlatmış.

Bilge : 'Peki, sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede ?' diye sormuş. Delikanlı kaşığa bakmış ve yağın gezerken döküldüğünü görmüş.

Peki, demiş bilge. Sana vereceğim tek bir öğüt var : Mutluluğun Gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan.

1 yorum:

  1. Mutluluğun sırrı herkesçe değişebilen bir şeydir bana göre. Şu insanı mutlu eder diyemeyiz. Ama yazıdaki yaklaşımı beğendim.

    YanıtlaSil